ÇATALLA ÇORBA İÇENLER..!
Sağlıkta dönüşüm kulağa ne kadarda hoş geliyor değil mi..?
Kocaman kocaman hastaneler, sözleşmeli idareciler, burnundan kıl aldırmayan torpilliler, yöneticilerle kol kola girmiş sendikacılar..
Diğer tarafta ise ezilen emekçiler, kendi kurumunda bile üvey evlat olan çalışanlar, dışarıda günlerce muayene sırası bekleyen vatandaşlar, özele mecbur bırakılan hastalar..
Yıllar önce vatandaşla hasta arasına para girmesin diye kapatılan muayenehanelerin yerine kocaman süslü püslü özel hastaneler, kamu kurumlarında değerlerini bilemeyip özel hastanelere altın tepsiyle sunduğumuz değerli hocalar ve asgari ücret seviyesinde maaş reva görülen cefakâr sağlıkta çalışanlar sağlıkta dönüşümün bizlere hediyesidir.
Sağlıkta sözleşmeli yöneticilik ve özel hastanelerin yaygınlaştırılması tesadüf değil özelleştirmenin güçlü bir provasıdır.
Kurumların torpilli yöneticilerle içinde bulunduğu durum ortadayken yukarıdan bunun izlenmesi ve ellerin ovuşturulması çok manidardır.
Sırtını dayısına ve sendikasına yaslayan bazı idarecilerle gelinen nokta tamda bulunduğumuz yerdir.
Siyaset kurumlardan elini çekmedikçe, idareciler sendikaların güdümünde olmaya devam ettikçe, liyakat tozlu raflardan inmedikçe kurumlar iflah olamayacaktır.
Benim korkum ve izlenimim şudur; bu durumu daha da derinleştirerek içinden çıkılmaz hale getirmek ve sonrasında da hastaneler devlete yük oluyor diyerek özelleştirmeye sunmaktır.
Sözleşme tarihi yaklaştıkça safların sıkılaştırıldığı, işini layıkıyla yapan idarecileri torpilleriyle ya da takla kabiliyetleriyle yemeye çalışmaları alışageldiğimiz sıradan durumlardır.
Hiç kimse ben bu işi beceremedim, benim yüzümden kurumum çalışılamaz hale geldi deme erdemine sahip olmadığı için bu dönemde de bazı muhteşem idarecilerimiz koltuklarında oturmaya devam edeceklerdir.
Küçük dağları ben yarattım diyerek çalışanıyla görüşme tenezzülünde bile bulunmayan bazı eski yöneticilerin görev süreleri bitince yüzüne bakacak çalışan bulamadığı acı tecrübeler ortadayken kendilerini onlardan farklı olduğuna inandırmış yöneticilerimizin olması çok acı.
İşe giderken ayaklarım geri geri gidiyor, keşke başka meslek seçseydim, emekli olunca bu kurumun önünden geçmek bile istemiyorum gibi söylemlerin sebebi olmak hiçbir idareciye huzur getirmeyecektir.
Bu işi hala en iyi ben yapıyorum diyenlerin bugünkü hali; çatalla çorba içmek gibi bir şey..
ÇATALLA ÇORBA İÇENLER..!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlendi.